"....Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesinde “… Sulh veya her ne suretle olursa olsun taraflar arasında anlaşmayla sonuçlanan ve takipsiz bırakılan işlerde her iki taraf avukat ücretinin ödenmesi hususunda müteselsil borçlu sayılırlar.” hükmü mevcuttur. Yasanın bu hükmüne göre, avukatın ücretinden vekil edenin hasmının sorumlu olabilmesi için, avukatın takip ettiği davanın taraflarının aralarındaki ihtilafı sulh yolu ile ve her şekilde olursa olsun anlaşarak sonuçlandırmaları ve takipsiz bırakmaları gerekir. Sulhun, anlaşmanın duruşmada olması veya yazılı bir metne dayanması gerekmez. Olayların gelişiminden böyle bir sonucun olduğunun anlaşılması dahi yeterlidir. Kaldı ki, davalı taraflar arasında 09.04.2013 tarihli sulhe ilişkin protokol düzenlenmiştir. Ayrıca, asıl borç avukatın vekil edenine ait olup, yasadan kaynaklanan müteselsil sorumluluk nedeniyle avukata ödeme yapan hasım bunu asıl borçlu olan avukatın vekil edenine, sulh sözleşmesinde, anlaşmalarında aksine bir hüküm yok ise rücu hakkının olduğu da gözden kaçırılmamalıdır.
Bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında, davacının vekil edeni davalı işçi ile vekil edenin hasmının anlaşarak uyuşmazlığı sona erdirdikleri, davacı avukatın azlinin haksızlığı ile vekalet ücretine hak kazandığı sabit olup, mahkemenin de kabulü bu yöndedir. Hal böyle olunca, Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesi gereği, davacının hakettiği vekalet ücreti alacağından davalılardan E......AŞ'nin de müteselsilen sorumlu olduğu düşünülmeksizin, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde, E......AŞ hakkındaki davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir...."
13. HD. 15.11.2017 T. E: 2015/23569, K: 11154
Kararı ayrıntılı görüntülemek için tıklayın.
Ücret dolayısiyle müteselsil sorumluluğa ilişkin (Av. K. mad. 165) diğer içtihatlar için tıklayın.