Keşide yeri bulunmayan çek- Özel belgede sahtecilik suçu-

Suça konu çek aslının iğfal kabiliyeti açısından incelemenin yapılması suretiyle hüküm kurulması gerektiği- Suça konu çekte, zorunlu unsurlardan olan “keşide yerinin” bulunmaması ayrıca keşide edenin adı yanında da herhangi bir yer yazılmamış olması karşısında, sanıkların eyleminin özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı-

Nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Sanık ...’in katılan ...'ın köyünde ekmiş olduğu karpuzları satın aldığı, sanık tarafından karpuz bedelinin bir kısmının nakit olarak ödendiği, bir kısmının da Türkiye Ekonomi Bankası Bayrampaşa Şubesi'ne ait 7033649 numaralı 02.07.2010 tarihli 5.750 TL bedelli çek ile ödendiği, katılanın bu çeki borcuna karşılık Hacı...'a ciro ettiği, Hacı..'ın bankaya ibrazında çekin sahte olarak düzenlendiğinin tespit edildiğinin iddia edildiği olayda;

1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Sanığın savunması,katılan ve tanık beyanları ve dosya kapsamından; sanığın atılı nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği sabit olmakla mahkemenin mahkumiyet yönünde kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin bir sebebe dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle; hükmün ONANMASINA,

2-Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Mahkeme tarafından suça konu sahte çek üzerinde iğfal kabiliyeti yönünden gözlem yapılmadığı ve aldatma yeteneğinin ne şekilde oluştuğunun karar yerinde açıklanıp tartışılmadığı anlaşılmakla; gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin tespiti bakımından; suça konu çek aslının iğfal kabiliyeti açısından incelemenin yapılması suretiyle hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile karar verilmesi,

Kabule göre;

a) Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanununda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, Yargıtay İBK'nun 14.12.1992 tarih ve 1/5 sayılı kararında da açıklandığı üzere suç tarihinde yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 692/5. maddesi gereğince çeklerde keşide yerinin yazılması, yazılmadığı takdirde keşidecinin adı yanındaki yerde düzenlenmiş sayılacağı ve bu unsurun eksikliği halinde çekin özel belge niteliğinde olacağı cihetle; suça konu çekte, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre bulunması zorunlu unsurlardan olan “keşide yerinin” bulunmaması ayrıca keşide edenin adı yanında da herhangi bir yer yazılmamış olması karşısında, sanıkların eyleminin özel belgede sahtecilik suçuna uygun bulunduğu gözetilmeyerek, yazılı şekilde resmi belgede sahtecilik suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,

b) 5237 Sayılı TCK'nun 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık Yalçın Uyanık hakkında 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinin kullanılmasına ilişkin yasaklama hükmü uygulanamayacağı hususunun gözetilmemesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,13.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

15. CD. 13.02.2019 T. 3346/685