Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı kararına istinaden, alacaklı vekili tarafından müvekkili hakkında ilamlı icra takibi başlatıldığını, dayanak ilamın nafaka alacağına ilişkin olduğunu ve 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, yine icra emrinde faiz hesaplamalarında açıklık olmadığını belirterek takibin iptalini istemiştir.
Alacaklı vekili, nafaka alacaklarının zamanaşımına uğramasının söz konusu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, nafaka alacağından doğan ilamın zamanaşımına uğradığı gerekçesi ile, İİK. madde 33. uyarınca takibin geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
T.B.K. 156/2. maddesine göre, borç bir mahkeme kararına bağlanmış ise zamanaşımı süresi 10 yıldır. Nafakaya ilişkin ilamlar, bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir.
Buna göre Mahkemece, takip tarihinden geriye doğru on yıllık nafakanın istenebileceği gözetilerek ve borçlunun zamanaşımı dışındaki diğer itiraz ve şikayet nedenleri de değerlendirilmek suretiyle inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
8. HD. 30.03.2016 T. E: 2307, K: 5793