I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin murisi H. ...ile davalılardan Y. ...arasında hiçbir şekilde ticari ilişki veya borçlanmaya neden olacak bir münasebet olmadığını, davalı Y....'ın 1990-2006 yılları arasında murisin himayesinde yaşamını sürdürdüğünü, icra dosyasına dayanak yapılan senedin muris H....'ın işyerinden çalındığını ve sonradan üzerinin doldurularak alacaklısı Y. ...olan bir borç senedi haline getirildiğini, muris H....'ın iş gereği dükkandan ayrılmak zorunda kaldığında işlerin aksamaması için imzalı ve damga pullu bir takım senetleri işyerindeki odasında muhafaza ettiğini ve gerektiğinde kullanılması için çalışanlarına talimat verdiğini, davalı Y....'ın bu durumdan istifade ederek kendisini alacaklı kısmı boş olan senedin alacaklısı haline getirdiğini, davalı Y....'ın mirasçıların mal varlıkları olduğunu bildiğinden icra takibini H....'ın vefatından sonra yaptığını, kendisine bu hususlarda yardım eden ve yol gösteren şahıslarla birlikte planlı bir dolandırıcılık eylemine giriştiğini, tüm davalılar hakkında Gaziosmanpaşa İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 2013/34661 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, davalı Y....'ın savcılık ifadesinde "...2008 yılında amcam H. benim de söz konusu inşaat firmasında isteme karşılığında doğacak şekilde kendi el yazısı ile 950.000,00-TL'lik bir senet düzenleyip bunu bana verdi..." şeklinde beyanda bulunduğunu ve alacağın nedenini değiştirerek borcun sebebini değiştirdiğini, senet metninin talili nedeni ile ispat yükünün alacaklı/davalı olarak gözüken tarafa geçtiğini ileri sürerek davacıların 15.11.2008 vade tarihli, 19.08.2008 düzenleme tarihli ve 950.000,00 TL bedelli bono nedeniyle icra dosyasından davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalılar Y. ...ve Fehmi... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Y....'ın savcılıkta verdiği ifadesinin bir kısmının dava dilekçesinde yazıldığını, müvekkilinin ifadesinde "...Benim de sizden bu şekilde alacağım var, hissem var..." şeklinde olup, müvekkili alacağına karşılık bu senedi aldığını açıkça beyan ettiğini, kişinin şirkette hissesi olmasının bu hissenin paraya tekabül etmeyeceği anlamına zaten gelemeyeceğini, kaldı ki müvekkilinin zaten alacağı olduğunu açıkça beyan ettiğini, bu nedenle davacıların talil nedeni ile ispat yükünün yer değiştirdiği iddiasının doğru olmadığını, ispat yükünün davacılara ait olduğunu savunarak davanın reddini ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile uyuşmazlığa konu bononun düzenleme (ihdas) nedeni bölümünde nakten ibaresinin yazıldığı davalı Y. ...savcılık ifadesinde davacıların murisi H....'ın yanında ona inşaat ile ilgili bütün işlerde yardımcı olduğunu, inşaat firmasında hissesine karşılık davaya konu bononun H. ...tarafından düzenlenip kendisine verildiğini savunduğu, bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitini içeren davada ispat yükü kural olarak senedin bedelsiz olduğunu iddia eden tarafa ait olduğu, somut olayda davalı Y. ...bononun ihdas nedenini tâlil etmiş olup ispat yükü 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi hükmü uyarınca dava konusu bononun inşaat firmasındaki hissesine karşılık düzenlendiğini, savunan davalı Y....'da olduğu, savunmasını 6100 sayılı Kanun'un 200 ve 201 inci maddeleri uyarınca yazılı deliller ile kanıtlanması gerektiği, davalı Y. ...dosyaya yazılı delil sunmadığı, davalı Y. ...delilleri arasında ayrıca ve açıkça yemin deliline de başvurmadığından yemin teklif etme hakkı hatırlatılmadığı, bu durum karşısında davalı Y. ...senedin hissesine karşılık olarak verildiğini usulüne uygun olarak kanıtlayamadığı, diğer yandan davaya konu Gaziosmanpaşa 1. İcra Müdürlüğünün 2011/5664 E. sayılı takip dosyasında takibe konu alacak kısmen davalılar R. Ürhan ve Fehmi...'e temlik edildiği, davacıların borçlu-davalı, temlik edene karşı ileri sürebileceği tüm def'ileri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 188 inci maddesi gereği temlik alana karşı da ileri sürebileceğinden tüm davalılar yönünden davanın kabulü gerektiği, somut olayda davalının icra takibine girişmekte kötü niyetli olduğu ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar Y. ...ve Fehmi... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalılar Y. ...ve Fehmi... vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili Y....'ın bu şikayete konu dosyada vermiş olduğu ifadesinde yer alan"...isteme karşılık doğacak şekilde..." beyanının İlk Derece Mahkemesince değiştirildiğini ve hisseme karşılık yorumu yapılarak bu yorum sonucu karar verildiğini, müvekkilinin "...alacağım var,hissem var..."beyanının para alacağından bahsettiğini, buradaki hisse kelimesinin karşılığının para alacağı olduğunu, yine "...söz konusu inşaat firması H. ...a aitti.."cümlesinden inşaat firmasının H....'ın olduğunun anlaşılacağını, davanın senette talil sebebiyle açılmış bir dava olmadığını, davacıların ön inceleme duruşmasında talil sebebine dayanılmadığını, menfi tespit davasının yasal sürede açılmamış olduğundan zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden reddi gerektiğini belirterek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalılar Y. ...ve Fehmi... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı Y. ...ve Fehmi... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Y. ...ve Fehmi... vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü itiraz sebeplerini tekrar ederek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, icra takibine konu edilen bono nedeniyle davacıların davalılara borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
2.2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 72 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1. İlk Derece Mahkemesince davalı Y....'ın Cumhuriyet Başsavcılığındaki 22.10.2016 tarihli ifadesindeki beyanı ile senedin ihdas nedenin talili olarak nitelendirilerek ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
2. Davacılar bedelsizlik iddiasına dayalı olarak ihdas nedeni "nakten" yazılı senetten borçlu olmadıklarının tespitini istemiş, davalı lehdar Y. ...Cumhuriyet Başsavcılığındaki 22.10.2016 tarihli ifadesinde dava konusu olan senedi, amcası olan muristen birlikte yaptığı inşaat işleri nedeniyle verdiği hizmet karşılığı alacağına binaen aldığını beyan etmiştir. Bu beyan senedin "nakten" yazılı ihdas nedeninin "malen" olarak talil edildiği anlamına gelmemekte olup yine lehdarın alacağına karşılık nakten düzenlendiği anlamındadır. Davalı lehdar senedin ihdas nedenini talil etmediğinden ispat yükü davalıda olmayıp iddialarını davacı tarafın ispat etmesi gerekir. Bu nedenle davanın kabulüne ilişkin kararın temyiz eden davalılar lehine bozulması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde temyiz eden davalılara iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.06.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
11. HD. 13.06.2024 T. E: 3470, K: 5053