Kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyen borçlunun Covid 19a dayalı ihalenin feshi istemi-

Asıl olan malın gerçek değerinden ihale edilmesi olup malın muhammen değerin üzerinde satılmış olması her zaman zarar unsurunun oluşmayacağı ve malın gerçek değerini bulduğu anlamında yorumlanamayacağı- Covid 19 salgını sonrası taşınır ve taşınmaz değerlerinde büyük artışlar olduğundan, şikâyetçi borçlunun ihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunduğu- "Borçlunun kıymet takdirine itiraz etmediği ve kıymet takdir tarihinden makul bir süre olan dokuz ay sonra taşınmazın muhammen bedelin üstünde ihale edildiği gözetildiğinde, borçlunun hukuki menfaatinin bulunmadığı, borçlunun olağanüstü koşullar nedeniyle yeniden kıymet takdiri yapılmasını talep etme hakkı varken bu hakkını kullanmayarak ihalenin feshini istemesinin açıkça hakkın kötüye kullanımı olduğu" şeklindeki görüşün HGK çoğunluğu tarafından benimsenmediği-

"...Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; 2004 sayılı Kanun’un 134/8. maddesi uyarınca ihalenin feshini talep edenin fesihte hukuki yararının bulunması gerektiği gözetildiğinde, kıymet takdiri kesinleşen şikâyet konusu 350.000,00 TL muhammen bedelli taşınmazın açık artırma ile 782.000,00 TL’ye üçüncü kişiye ihale edilmesi karşısında şikâyetçi borçlunun fesihte hukuki yararının bulunup bulunmadığı, buradan varılacak sonuca göre borçlunun fesih iddialarının incelenmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır...."

Devamı için tıklayınız…