Taraflar arasındaki ayıplı mal davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı, davalı Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından yaptırılan Adana Y... Toki Konutları'ndan daire satın aldığını dairelerin teslimatının yapılmasına rağmen teslimin birçok eksik ile yapıldığını, taşındıktan sonra birçok ayıplı iş belirlediğini bir kısmını kendi imkanları ile tamamladığını buna rağmen tamamlanmayan eksik ve ayıplı imalatın mevcut olduğunu, bunun yanında apartmanın ortak kullanım alanlarında da eksik imalat bulunduğunu beyanla kendisine ait bağımsız bölümün iç bünyesindeki, bulunduğu bloktaki ortak alanlardaki, site ortak alanlarındaki gizli ayıplı imalatlar ile eksik imalatların tespiti ile iş bu zararların giderilmesi için gerekli bedelin dava tarihi itibariyle tespitine, gizli ayıplı imalat bedeli 50,00 TL ve eksik imalat bedeli 50,00 TL olmak üzere belirsiz bedelli alacak davası sıfatıyla yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep etmiş, 25.02.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 7.102,29 TL'ye çıkarmıştır.
Davalı, dairede ayıp ve eksik bulunmadığını sorumluluğun yüklenici firmaya ait olduğunu, ayıp ihbar mükellefiyetinin yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’da gizli ayıpların ne kadar sürede satıcıya ihbar edileceğine dair bir hüküm bulunmamaktadır. Öyle olunca, 4077 sayılı TKHK’nın 30. maddesi gereğince, bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümlere göre uyuşmazlığın çözümü gerekli olduğundan Türk Borçlar Kanunu’nun bu konudaki 223.maddesi uygulanacaktır. Türk Borçlar Kanununun 223.maddesine göre, '' Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.'' Bunu ihmal ettiği takdirde, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp mevcut olup da, bu ayıp sonradan meydana çıkarsa bu durumu da hemen satıcıya ihbar etmediği takdirde yine satılanı bu ayıp ile birlikte kabul etmiş sayılır. TBK’nın 223. maddesinde öngörülen süre içinde ihbar edilmeyen ayıplar için dava açılamaz. Hemen belirtmek gerekir ki eksik iş, yapılması gerektiği halde yapılmayan işleri, ayıplı iş ise eserde olması gereken vasıfla fiilen mevcut olan arasındaki farkları ifade eder. İşin yapılmayan kısmının teslim ve muayenesi söz konusu olamayacağından iş sahibinin eksik işler yönünden ihbarda bulunmasına ya da ihtirazı kayıt koymasına gerek yoktur İş sahibinin muayene ve ihbar yükümlülüğü sadece ayıplı işler içindir.4077 sayılı Yasanın 30. maddesine göre, sözleşmeden kaynaklanan edimin ifasındaki eksiklik nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği kabul edilmelidir.
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya bakılacak olursa; davacıya konutunun 02.07.2009 tarihinde teslim edildiği, davalı idare tarafından geçici kabulün 25.08.2009 tarihinde yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Dava konusu Y.... Konutları'nda mahkemece keşif yapılmış ve konusunda uzman bilirkişiler tarafından 09.02.2015 tarihli rapor tanzim edilmiştir. Bilirkişiler gizli ayıpların ortaya çıkması gereken tarih olarak konutun tesliminden sonra en az bir kış mevsiminin geçmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Davacının konutu teslim ile dava tarihine göre beş kış mevsiminin geçtiği görülmektedir. Kaldı ki, konutların bulunduğu Adana ilinde kış mevsiminin diğer il ve yörelere göre daha ılıman geçtiği de bilinmektedir. Diğer bir söyleyişle, daire ve ortak alanlardaki gizli ayıpların süresinde yapılmadığının kabulü ile reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
3-Davacının dairesi ile ortak alanlardaki eksik imalatlar yönünden ise mahkeme gerekçesinde açıkça davalı idare tarafından eksik imalatların tamamlanması hususunda yüklenici firmalara süre verildiği ve buna istinaden de eksikliklerin bulunduğunun belirlendiği ve çalışmaların devam ettiğinin komisyonca beyan edildiğinden bahsedilmiş ancak eksik imalatların dava ve keşif tarihi itibariyle ne kadarının tamamlanıp tamamlanmadığının belirlenmediği, bilirkişi raporu doğrultusunda tamamı yönünde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, az yukarıda belirtildiği şekilde idarece kurulan komisyon ile yüklenici müteahhit firmalara eksik imalatların ne kadarının tamamlatılıp tamamlattırılmadığının tespiti ile sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
13. HD. 12.12.2017 T. E: 2015/31913, K: 12407