...Dava, bonolara dayalı olarak girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.Dava tarihinde yürürlülükte bulunan 6102 Sayılı TTK.’nun 4/1-a maddesi uyarınca “ Bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.”, aynı Kanunun 5/1. maddesine göre ; “aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir. 6102 Sayılı TTK.’nun 6335 Sayılı Yasayla değişik 5/3. maddesi hükmüne göre ; “ asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup,bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.”
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olayın değerlendirilmesine gelince, davanın temelini oluşturan icra takibinde bonolara dayanıldığı görülmüştür. Bonolar 6102 Sayılı TTK.’nun 3. kitabında kambiyo senetleri başlığı altında düzenlenmiş olup, zamanaşımı hükümleri de aynı kanunda özel olarak yer almıştır.
Hal böyle olunca somut olay bakımından asliye ticaret mahkemesi davaya bakmakla görevli olup,işin esasına girilerek iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanıp hep birlikte değerlendirildikten sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken , somut olaya uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir...."
19. HD.'nin 11.10.2017 tarihli içtihadı için tıklayın.