YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili,davacının 01/11/1997 tarihinden itibaren S. Üniversitesinde son alt işveren davalı K... Sosyal LTD ŞTİ'nde temizlik görevlisi olarak iş sözleşmesinin emeklilik nedeniyle sona erdiği 28/03/2014 tarihe kadar çalıştığını, kıdem tazminatının ödenmediğini ve yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek kıdem tazminatı ile yıllık izin ücret alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı S... Üniversitesi vekili, davacının son çalıştığı taşeron firmanın K... Sosyal Ltd. Şti. olduğunu, tüm sorumluluğun yükleniciye ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı K.... Sosyal Hiz. Ltd. Şti. vekili, davacının emekliye ayrılmasından dolayı iş akdinin sona erdiğini, işten kendi isteğiyle ayrıldığını bununla ilgili tüm alacaklarını aldığına dair ibranamenin mevcut olduğu, yıllık izin kullandığına ilişkin izin formunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının kendi isteği ile iş akdini emeklilik sebebiyle haklı olarak feshettiği ve davacıya yıllık izin kullandırıldığı yada ücretinin ödendiği davalı tarafca ispat edilemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalılar ayrı ayrı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 4857 sayılı İş Kanununun 120 nci maddesi yollamasıyla, halen yürürlükte bulunan 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükmüne göre, kıdem tazminatının gününde ödenmemesi durumunda mevduata uygulanan en yüksek faize karar verilmelidir. Faiz başlangıcı fesih tarihi olmalıdır. İş sözleşmesinin ölüm ya da diğer nedenlerle son bulması faiz başlangıcını değiştirmez. Ancak, yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak için işyerinden ayrılma halinde, işçinin bağlı bulunduğu kurum ya da sandığa başvurduğunu ve yaşlılık aylığı bağlandığını belgelemesi şarttır. Bu halde faiz başlangıcı da anılan belgenin işverene verildiği tarihtir.
Yaşlılık aylığı bağlandığına ilişkin belge işverene bildirilmemişse, işverence kıdem tazminatı olarak ilk taksitin ödendiği tarih bakiye kıdem tazminatı için faiz başlangıcı sayılmalıdır. Böyle bir taksit ödemesi de olmadığı durumlarda faiz başlangıcı, davanın açıldığı ya da icra takibinin yapıldığı tarihtir.
Somut uyuşmazlıkta, işçi tarafından bağlı bulunduğu kurum ya da sandıktan tahsis yapıldığına dair yazının işverene bildirildiği hususu davacı tarafından ispat edilemediğinden, kıdem tazminatı alacağına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken fesih tarihi olan 28/03/2014 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, bu hatanın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün HMK'nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile HUMK' nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
F) Sonuç:
Hüküm fıkrasının 1 numaralı bendindeki kıdem tazminatının faiz başlangıç tarihine ilişkin " 28/03/2014" tarihinin çıkarılarak yerine "dava tarihi olan 30/04/2014" sözcük ve tarihlerinin yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
9. HD. 17.04.2018 T. E: 2015/15084, K: 8923