Davacı kadın, dava dilekçesinde tanık deliline dayanmamıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119/1 -(f) hükmü uyarınca, gerek yazılı gerekse basit yargılama usulünde, iddia edilen her bîr vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin dava dilekçesinde belirtilmesi, ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 121 ve 129/2. madde hükmü uyarınca hem dava dilekçesinde hem de cevap dilekçesinde gösterilen ve tarafın elinde bulunan belgelerin dilekçeye eklenerek mahkemeye sunulması, başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur. Davacı kadın, dava dilekçesinde nüfus kaydından başka herhangi bir delile dayanmadığından, dayanılmayan delilin bildirilmesi için ön inceleme aşamasında verilen süre sonuç doğurmaz ve davacı kadının süresinde bildirmediği tanıklarının beyanları kusur belirlemesinde dikkate alınamaz (HGK. 20/04/2016 tarih 2014/2-695 b. ve 2016/522 K. sayılı kararı). Bu durumda mahkemece, davacı yanca usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen delilleri ve tanık beyanları esas alınarak davalı erkeğe kusur yüklenilmesî doğru olmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, yukarıda açıklanan sebeple davalı tarafa yüklenecek kusurlu bir davranış ispatlanamadığı halde, davalı erkeğin tamamen kusurlu kabul olunarak davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
2. HD. 27.11.2017 T. E: 2016/20781, K:13327