Kolon kanseri tedavisinde kullanıldığı ileri sürülen ilaç bedelinin kesintisiz Kurumca karşılanması talebi-Yetersiz bilirkişi raporu-
Kanser hastalığının tedavisinde kullanılacak ilacın yararlı olup olmadığının üniversitelerin tıbbi onkoloji bilim dalından alınacak sağlık kurulu raporu ile saptanması gerektiği- "İyileştirme" kavramından, "sigortalı hastanın sağlığına kavuşması" ve "hastalığın iyileşmesi"nin anlaşılması gerektiği- Bilirkişi raporu yetersiz görüldüğü takdirde yeniden bilirkişi raporu alınması gerekirken doğrudan davanın reddine gidilmesinin hatalı olduğu- "İlaç bedelinin Kurumca karşılanması yönünden öngörülen 'hastanın sağlığına kavuşması ve hastalığın iyileşmesi' koşulunun hastalığın mahiyeti dikkate alındığında katı bir yaklaşım olduğu, bu nedenle davaya konu ilacın davacının hastalığının ilerlemesine engel olup olmadığı veya gerilemesini sağlayıp sağlamadığı, yaşam kalitesini artırıp artırmadığı, yaşam süresinin uzamasına katkıda bulunup bulunmadığı konusunda sağlık kurulu raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği" görüşünün HGK. çoğunluğunca benimsenmediği-
"... I. DAVA
Davacı müteveffa H. B. A. vekili; 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a maddesi kapsamında yaşlılık aylığı alan müvekkiline 2019 yılı Mart ayında kolon kanseri teşhisi konulduğunu, 2019 yılı Haziran ayından itibaren kemoterapi tedavisi almasına ve operasyonlar geçirmesine rağmen hastalığın ilerlemesi durdurulmadığından tedavi sürecinde pembrolizumab etken maddeli keytruda isimli ilacı kullanması gerektiğinin kararlaştırıldığını, kesinti yapılmaksızın söz konusu ilaç bedelinin Kurum tarafından karşılanması talebinin Kurumca reddedildiğini ileri sürerek Kurum işleminin iptali ile tedavi süresince kullanılacak olan söz konusu ilaç bedelinin kesinti yapılmaksızın davalı Kurum tarafından karşılanmasına karar verilmesini talep etmiştir..."