Kanunilik İlkesi-Sendika hakkının ihlali-Basın açıklaması-İfade özgürlüğü
Başvurucunun; basın açıklamasını sendikal karara uyarak yaptığını, metnin hiçbir yerinde amir sayılan kişilerin adının geçmediği gibi hakaret sayılabilecek sözlerin de bulunmadığını belirterek ifade özgürlüğü ve sendika hakkının ihlal edildiğini ileri sürdüğü- Anayasa'nın 13. maddesinde yer alan kanunilik ölçütü, sınırlamaya ilişkin kuralın erişilebilirliği ve öngörülebilirliği ile kesinliğini ifade eden belirliliğini garanti altına aldığı ve müdahalenin kanuna dayalı olması, iç hukukta müdahaleye ilişkin yeterince ulaşılabilir ve öngörülebilir kuralların bulunması gerektiği-Başvuru konusu müdahale, eylemin kanunda tam karşılığının bulunmaması nedeniyle benzer eylemlere ilişkin hüküm kapsamında, farklı bir kanun hükmü üzerinden tesis edildiği, bu gibi müdahalelerin kanunilik şartını karşılaması ancak eylem ile müdahalenin dayanağı kural arasında hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır nitelikte objektif bir ilişkinin varlığının ortaya konulmasıyla mümkün hâle geldiği- Bu bağlamda başvurucuyu cezalandıran idarenin ve cezanın hukuka uygunluğunu denetleyen yargı mercilerinin gerekçeleri dikkatli bir şekilde ele alındığı, başvuru konusu açıklama metni ile müdahalenin dayanağı kural içeriğini benzer kabul ederek eşleştirmenin ve eylemin sübuta erdiğini belirtmenin dışında kullanılan ifadelerin hangi bağlam ve kapsamda ilgili kurala özgülendiğine yönelik herhangi bir açıklamada bulunulmadığından eylemin yöneldiği iddia edilen taraflar ile uygulanan kural arasında açık, net, anlaşılır nitelikte objektif bir ilişkinin bulunduğu söylemenin mümkün olmadığı ve başvuru konusu kurala ilişkin idare ve yargı mercilerince yapılan yorumların, başvurucunun davranışlarının sonuçlarını öngörmesini sağlayacak belirlilikte olmaması nedeniyle disiplin cezası şeklindeki müdahalenin kanunilik şartını karşılamadığı - Başvuruya konu müdahalenin kanunilik şartını taşımaması nedeniyle Anayasa’nın 51. maddesinde güvence altına alınan sendika hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerektiği-
“…Anayasa Mahkemesine göre başvuru konusu olayda olduğu gibi temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasına ilişkin kanunların şeklen var olması yeterli görülemez, aynı zamanda kanunların niteliğine de bakılmalıdır (Tuğba Arslan, § 89). Bu anlamıyla Anayasa'nın 13. maddesinde yer alan kanunilik ölçütü, sınırlamaya ilişkin kuralın erişilebilirliği ve öngörülebilirliği ile kesinliğini ifade eden belirliliğini garanti altına alır (Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası ve diğerleri [GK], B. No: 2014/920, 25/5/2017, § 55). Müdahalenin kanuna dayalı olması, iç hukukta müdahaleye ilişkin yeterince ulaşılabilir ve öngörülebilir kuralların bulunmasını gerektirir (Türkiye İş Bankası A.Ş. [GK], B. No: 2014/6192, 12/11/2014, § 44). Kanunilik unsuru yönünden değerlendirme yapılırken mahkemelerce müdahaleye imkân tanıyan kanun hükümlerinin yorumu ve bu hükümlerin olaya uygulanması bariz takdir hatası ya da açık keyfîlik içermediği sürece bu alanda bir inceleme yapılması bireysel başvurunun amacıyla bağdaşmaz. Ancak mahkemelerin müdahaleye imkân tanıyan kanun hükmünü açık bir biçimde hatalı yorumladıkları ve uyguladıklarının tespiti hâlinde müdahalenin kanunilik temelinden yoksun olduğu sonucuna ulaşılabilir…”
Devamı için tıklayınız…