"...Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacağının tahsili için Bakırköy 17. İcra Müdürlüğünün 2014/8797 Esas sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde borçlunun 3.. plakalı aracına haciz konulduğunu, aracın satılarak paraya çevrilmesinden sonra düzenlenen sıra cetvelinde müvekkilinin alacağının diğer şikayet olunan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü alacağından sonraki sıraya yazıldığını, fakat müvekkilinin araç haciz tarihinin davalının haczinden daha önce olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve şikayet etmiştir.
Şikayet olunan vekili, müvekkili kurumun haczinin davacı haczinden eski tarihli olduğunu ve müvekkili kurum alacaklarının Devlet alacağı derecesinde imtiyazlı alacak olduğundan tarih olarak önceki sırada yer almasa dahi önceliği olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı kurumun mallarının Devlet malı kapsamında kabul edildiği, özel yasasında bu yönde bir düzenlemenin yapılmış olmasının söz konusu kurum alacağının imtiyazlı alacak olduğu anlamına gelmediği, 05.05.2015 tarihli sıra cetvelinde 2. sırada yer alan şikayet olunan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğünün takip dosyasında borçluya ait aracın trafik kaydına 20.06.2014 tarihinde haciz uygulandığı, ancak yasal süre içerisinde satış istemi olmadığından haczin düştüğü, 3. sırada yer verilen davacının alacaklı bulunduğu dosyada 18.09.2014 tarihli haczin sıhhatini koruduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile sıra cetvelinin iptaline karar verilmiştir.
Kararı, şikayet olunan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü vekili temyiz etmiştir.
1) Şikayet olunan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü alacağı kamu alacağı olup imtiyazlıdır. İİK’nın 106. ve 110. maddelerine göre 6 aylık ve 1 yıllık sürelerde satış istemesine gerek yoktur. Bu nedenle satış konusu araç haczi düşmediğinden mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2) Şikayetçi tarafından 1. sıra alacaklısı Rıfat...’ne şikayet dilekçesi ile herhangi bir şikayette bulunulmadığı halde tensip zaptında şikayet olunan olarak yazılarak tebliğat çıkarılması, yargılama sonunda da hakkında hüküm kurulmaması ve yargılama giderinin de birden fazla şikayet olunan olduğu halde hangi şikayet olunandan tahsiline karar verildiği hususuna hükümde yer verilmemesi doğru görülmemiştir..."