Borçlu vekili, müvekkili hakkında ilamlı icra takibi başlatıldığını, ilamın istihkak davasının kabulüne ilişkin olması sebebiyle kesinleşmeden takibe konulamayacağını, şikayetin süreye bağlı olmadığını ileri sürerek, icra takibinin iptalini istemiştir.
Alacaklı vekili, takip dayanağı ilamın istihkak iddiasının reddi davasına ilişkin olduğunu, bu sebeple, kesinleşmeden takibe konulabileceğini belirterek şikayetin reddini savunmuştur.
Mahkemece, istihkak davalarına ilişkin hükümlerin kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesi ile şikayetin kabulüne takibin iptaline karar verilmiştir.
İİK'nun 16/1 maddesi gereği, icra memurunun işleminin yasaya veya olaya uygun bulunmaması nedeniyle, icra mahkemesine başvurularak şikayet yolu ile kaldırılmasının istenmesi kural olarak 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi, şikayet konusu işlemin öğrenildiği günden başlar.
Somut olayda, dayanak ilam alacaklı tarafından istihkak iddiasının reddi talebiyle açılan davanın kabulüne ilişkin olup, alacaklı tarafından, yapılan yargılama gideri, vekalet ücreti ve bu alacakların faizi yönünden takibe konulmuş, icra emri borçluya 19.06.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, yasal (7) günlük süre geçirilerek 15.07.2015 tarihinde şikayet başvurusunda bulunulmuştur.
Bu durumda şikayetin süreden reddi gerekirken, Mahkemece işin esası incelenip sonucuna gidilmesi isabetsizdir.
8. HD. 16.03.2016 T. E: 2141, K: 4751