Taşınmazın tescili- İmar-ihya suretiyle iktisap-

Taraflar arasındaki tespit harici bırakılan taşınmazın tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın dört tarafındaki taşınmazların kadastro tespitlerinin tarla vasfı ile yapıldığı, parsellerin davacıya, davacının eşine ait olduğu, kuzeydeki taşınmazların geldisi olan taşınmazın kadastro tespit dayanağı tapu kaydının dava konusu taşınmaz yönünü davacının kayınpederinin okuduğu, davacının aynı çalışma alanında 100 dönümü aşan belgesiz taşınmaz ediniminin söz konusu olmadığı, dosya içerisinde yer alan davacının eşinin davacı olarak yer aldığı tescil davalarına konu yerlerin, eldeki davadaki dava konusu yer ile aynı yer olmadığının bilirkişi ek raporu ve söz konusu dava dosyalarındaki fen bilirkişisi raporlarının incelenmesi ile anlaşıldığı, söz konusu taşınmazın imar-ihya edildiği tarih ile imar planına alındığı 2013 tarihine kadar 20 yıl süreyle, çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunduğu, sonuç olarak dava konusu taşınmazda imar-ihya suretiyle iktisap koşullarının davacı yararına gerçekleşmiş olduğu- Karşı oy yazısında; Hazinenin Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi ile yargı harçlarından muaf tutulduğu, ancak davalının muaf olmadığı, yasa koyucu yargılama giderlerinden sorumlu olan tarafı harçtan muaf tutmuş ise, bu husus harcın diğer taraftan alınacağı şeklinde yorumlanamayacağı, ancak bakiye karar ve ilam harcının davalıdan hiç alınmayacağı gibi, davacı tarafından peşin yatırılan karar ve ilam harcının da iade edileceği şeklinde yorumlanıp uygulanması gerektiği hususuna dikkat çekildiği-

Davacı dava dilekçesinde özetle, ... İli, ..... İlçesi, ..... Mahallesinde bulunan ve dava dilekçesinde sınırlarını gösterdiği tespit harici bırakılan taşınmazda 25 yılı aşan zilyetliğinin bulunduğunu ileri sürerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak bu bölümün adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir...

Devamı için tıklayınız…