Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Davacı vekili,müvekkilinin davalıyla yapılan sözleşme uyarınca davalıdan ses sistemine ait malları satın aldığını, sözleşme gereği davalının 15.06.2015 tarihinde müvekkilinden 25.000,00 TL tahsil ettiğini ve kendisine 30.04.2014 ödeme tarihli 25.000,00 TL bedelli çek ile 15.06.2015 ödeme tarihli 25.000,00 TL bedelli çek yaprağını teslim ettiğini,akabinde davalının müvekkiline 53.935,30 TL tutarındaki malzemeleri gönderdiğini ancak 21.064,47 TL'lik malı ise tüm taleplere rağmen göndermediğini ileri sürerek eksik gönderilen mallar karşılığı davalıya 21.064,70 TL borçlu olmadığının tespitini ve 30.04.2014 ödeme tarihli 25.000,00 TL bedelli çekin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda,taraflar arasındaki satış sözleşmesi uyarınca davacının davalıdan bir kısım malları satın aldığı ve bu mallardan bir bölümünü davalıya teslim ettiği, ancak kararlaştırılan malların tamamını teslim etmediği, malların ayıpsız şekilde alıcıya teslimi ispatı satıcıda,bedellerinin ödendiği ispatı ise alıcı üzerinde olduğu,davalının malın tamamını ayıpsız şekilde davacıya teslim ettiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık taraflar arasında düzenlenen tarihsiz satış sözleşmesine bağlı olarak ödenen 75.000,00 TL bedel karşılığı malın teslim edilmediğine ilişkindir.Davacı tarafça dosyaya sunulan 01.04.2015 tarih 16471 no lu, 11.04.2015 tarih 16474 nolu,04.04.2015 tarih 16472 nolu irsaliyeli fatura içeriğine göre malların teslim alınarak karşılığında ödeme için çeklerin verildiği görülmektedir. Söz konusu faturalara 8 günlük yasal süre içinde itiraz edilmediği anlaşılmaktadır.Bu durumda malların teslim alınmadığına ilişkin ispat külfeti davacı tarafta olup,bu yönde delilleri toplanarak bir karar vermek gerekirken aksine değerlendirme ile ispat külfetini davalıya yükleyerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Diğer yandan davalı taraf tacir şahıs olup tacir şahıslara tebligatın ne şekilde yapılacağı usul ve ticaret kanununda belirtilmiş olup bu yön gözetilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan davalı tarafın savunma hakkı kısıtlanarak yargılama yapılması da usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
19. HD. 10.10.2017 T. E: 2016/12535, K: 6780
Ayrıntılı görüntülemek için lütfen tıklayın.