"...Direnme Kararı:
9. Asliye Ticaret Mahkemesinin 24.05.2016 tarihli ve 2016/208 E., 2016/427 K. sayılı kararı ile; önceki kararın gerekçesinin yanında, alınan grafolojik rapor ve uzman bilirkişi raporu ile ek raporların denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı tarafça dosyaya sunulan ödeme belgeleri arasında davacıya teslim edilen 20.000TL bedelli senedin 13.08.2007 tarihinde tahsilat makbuzu karşılığı davacıya teslim edildiği, bu durumda davalı tarafından bir yandan davacıya 20.000TL bedelli senet verildiğine ilişkin belgeye delil olarak dayanılırken, diğer taraftan delil olarak sunulan ödeme belgesinde imzanın müvekkiline ait olmadığının iddia edilmesinin ve senetteki imzanın davalıya ait olmamasının sonucu değiştirici bir etkisinin de bulunmadığı, söz konusu senedin 2007 yılında davalının alacağı olarak deftere kaydedildiği ve davalının fatura borcuna mahsup edildiği, senedin vadesi 01.08.2008 olup, vadesinde ödenmediğinden, davacının daha önce 2007 yılında davalının alacağı olarak defterine kaydettiği, başka bir deyimle davalının fatura borcundan mahsup ettiği 20.000TL'yi bu defa 01.08.2008 tarihinde davalının borcu olarak cari hesaba kaydettiği, bu işlem ile oluşturulan kayıtların muhasebe prensipleri ile tek düzen muhasebe planına uygun olduğu, bu senet karşılığında davalı tarafça fiili bir ödeme de yapılmadığından davalının borcundan mahsup edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Direnme Kararının Temyizi:
10. Direnme kararı süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
II. UYUŞMAZLIK
11. Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; mahkemece taraflar arasındaki alacak borç durumunun tespiti yönünden davalı tarafından davacıya verilen 2.000 TL bedelli çekin ödenmiş sayılıp sayılmayacağı, davacı kayıtlarında yer alan ve davalının imzasını taşımayan 20.000TL bedelli senede ilişkin olarak yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır...."