"...Alacaklı tarafından taraflar arasında imzalanan 19.10.2015 tarihli vekalet sözleşmesi nedeniyle oluşan alacağın tahsili için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile alacaklıya 5.000,00 TL olan borcunu ödediğini ve başka da borcunun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz ettiği, alacaklı tarafından süresinde açılan itirazın kaldırılması davasının mahkemece reddedildiği görülmüştür.
İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, itirazın kaldırılmasını isteyebilir. İİK.nun 68/1. maddesinde yer alan yetkili makamların düzenledikleri belgelerin takip dayanağı yapılıp, ilamsız takibe konulabilmesi için, kanunda bu belgelerin, İİK.nun 68. maddesinde sayılanlardan olduğuna ilişkin özel hüküm bulunması gerekir (İİK'nun 143/2, 105/1,251/1, gibi).
Bir belgenin İİK. 68/1.maddesi anlamında belge olarak kabul edilebilmesi için öncelikle kayıtsız şartsız borç ikrarını içermesi gerekir. Kayıtsız şartsız borç ikrarını içermeyen belge altındaki imzanın borçlu tarafından kabul edilmesi o belgeye İİK. nun 68/1.maddesinde yazılı belge vasfı kazandırmaz.
Somut olayda, borçlu icra takibine konu belge olan 19.10.2015 tarihli vekalet sözleşmesine ve altındaki imzaya itiraz etmemiştir. Bu hali ile dayanak belge, İİK 68/1 maddesi anlamında belge niteliğine kavuştuğu için ayrıca borçlu tarafından ödemeye ilişkin herhangi bir belge de ibraz edilmediğinden mahkemece, itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken reddi yönünden hüküm tesisi isabetsizdir....
Üye Dr. Ş. Keleş'in Karşı Oy Yazısı:
Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, takip borçlusuna çıkarılan örnek 7 ödeme emrine karşı borçlunun süresinde icra dairesinde borca itiraz etmesi ile takip İİK'nun 66. maddesi uyarınca durur.
Alacaklının takibe devam edebilmesi için itirazın icra mahkemesinden kaldırılmasının istemesi gerekir. İcra mahkemesi, takibe dayanak belgenin İİK'nun 68/1. maddesi kapsamında bir belge olduğunu tespit eder ise itirazın kaldırılmasına karar verir.
Somut olayda takip konusu belge borçlu C.. ile alacaklı olan avukat M... arasında düzenlenen vekalet sözleşmesi olup, sözleşmede "1500 TL peşin, 2500 TL ilk duruşmada 5000 TL, ikinci duruşmada 5000 TL, üçüncü duruşmada ödenecektir. Avukat tarafından başkaca ücret talep edilmeyecektir " şeklinde yazı bulunduğu, vekalet sözleşmesi başlıklı adi belgenin altının taraflarca imzalandığı, alacaklının 15000 TL asıl alacak üzerinden takibe geçtiği borçlunun icraya itirazında alacaklıya 5000 TL ödediğini başka bir borcunun bulunmadığını beyanederek borca itiraz ettiği görülmektedir. Anılan belge İİK'nun 68/1 anlamında, kayıtsız şartsız borç ikrarı içermemektedir. Vekalet sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme olup şartlarının yerine getirilip getirilmediği, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerekmektedir.
Borçlunun takibe konu belge altındaki imzayı inkar etmemesi, bu belgeyi kayıtsız şartsız borç ikrarı içeren belge haline dönüştürmez. Bu belgenin aynı zamanda kayıtsız şartsız borç ikrarı içermesi gerekir. Borçlunun borcu da kabul etmediği dikkate alındığında icra mahkemesince alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun olup onanması gereklidir.
Dairemiz sayın çoğunluğunun kararın bozulması yönündeki görüşüne katılamıyorum..."
12. HD. 07.02.2018 T. E: 2016/27815, K: 893
(Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın)