Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; öğretmen olan davalı borçlu İ. İ.'nın alacaklılarından mal kaçırmak amacıyla 17.05.2010 tanzim 15.06.2012 ve 15.12.2012 vadeli toplam 25.500,00 TL, 01.06.2011 tanzim 01.06.2013 vadeli 27.500,00 TL, 05.05.2013 tanzim 05.04.2014 ve 05.10.2014 vadeli toplam 50.000,00 TL,15.12.2013 tanzim 01.06.2014 vadeli 17.500,00 TL olmak üzere toplam 120.500,00 TL'lik muvazaalı senet vererek avukatlık yapan arkadaşı davalı O. Y.'a borçlandığını, davalı O.'un anılan muvazaalı senetlere dayalı olarak borçlu hakkında Ankara 32.İcra Müdürlüğünün 2014/... sayılı dosyası ile takip yaparak borçlunun maaşına 1.sıradan haciz koyduğunu, davalılar arasındaki senetler ile bu senetlere dayalı olarak yapılan takibin muvazaalı olduğunu öne sürerek davalılar arasındaki muvazaalı senetler ile bu senetlere dayalı olarak yapılan takibe ilişkin tasarrufun iptaline, davacının alacaklı olduğu icra dosyalarındaki kapak hesabının geçmemek üzere borçlunun maaşı ve emekli ikramiyesi üzerine 1. sıra haciz olarak davacı haczinin yazılmasına, muvazaalı takip dosyasından tahsil edilen miktarın davalı O. Y.'dan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Devamı için tıklayınız...
Tasarrufun iptali davası- Muvazaalı icra takibi-
Dava konusu paranın, tasarrufun iptali davasında, davalı üçüncü kişi tarafından borçluya ödendiğine ilişkin yazılı bir belge (banka havalesi, banka hesap hareketleri gibi) sunulmadığı gibi serbest avukatlık yapan davalı üçüncü kişinin öğretmenlik yapan ve başka bir geliri bulunmayan borçluya üç buçuk yıl boyunca, aldığı borcu ödemeden altı kez toplamda 120.500,00 TL'lik borç vermesi, senetlerin vade tarihlerinin altı ayla, iki yıl yedi ay gibi uzun sayılabilecek bir süreyle verilmesi, senetlerden altı aylık olan için iki buçuk yıl sonra (takip zamanaşımı dolmasa da, avukatlık yapan birisinin kendi alacağı için iki buçuk yıl beklemesinin doğal olmadığı) icra takibine geçilmesi hayatın olağan akışına uygun olmadığı-