"...Davacı vekili; davalı sigorta şirketine kasko sigortalı olan davacıya ait 06 ...80 plaka sayılı aracın, davacının babası H....'nin sevk ve idaresindeyken 06 ..97 araç ile çarpışması sonucu, maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, hasarı hemen davalı sigorta şirketine bildirmelerine rağmen davalı sigorta şirketince ödenmediğinden, aracı tamir eden A... Otomotivin davacı aleyhine Ankara 23.İcra Müdürlüğü'nün 2010/12876 sayılı dosyasıyla yaptığı icra takibine itiraz ettiklerini, Ankara 16.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.12.2013 tarih ve 2011/337 Esas, 2011/613 sayılı kararı ile itirazlarının iptaline karar verilip, kesinleşen bu dosyadaki bilirkişi raporunda zarardan davacının değil, davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunun belirlendiğinden, Ankara 2. İcra Müdürlüğünün 2014/5171 sayılı dosyasıyla davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; zamanaşımı itirazında bulunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna göre; Ankara 16. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.12.2013 günlü ve 2011/337 Esas, 2011/613 sayılı kararının kesinleşme tarihi ve bu karar gereği hükmedilen tazminatın ödeme tarihi de dikkate alındığında zamanaşımı süresinin henüz dolmadığı, hasarın poliçe teminatı kapsamında kaldığı, borcun 9.093,15 TL asıl alacakla birlikte, icra vekalet, peşin harç, ilam vekalet, yargılama gideri, tahsil harcı, ücreti ve işlemiş faiz olmak üzere 16.099,79 TL olduğu belirtilerek,davanın kabulüne, Ankara 2. İcra Müdürlüğü'nün 2014/5171 sayılı dosyasındaki davalının itirazının iptaline, 16.099,79 TL üzerinden takibin devamına, alacağın %20'si oranındaki 3.219,95 TL icra inkar tazminatının davalı sigorta şirketinden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı G.. Sigorta A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan davalar, 6762 S.TTK.nun 1268.maddesi gereğince 2 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. (6102 S.TTK.md.1420)
Nitekim, zamanaşımı süresinin iki yıl olduğuna ilişkin bu düzenlemeye, Kara Taşıtları Kasko Sigortası Genel Şartları (KTKSGŞ.)'nın C.9. maddesinde de aynen ve açıkça yer verilmiştir.
Öğretide de, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan davaların iki yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu benimsenmiştir (Eriş, G.: Açıklamalı-İçtihatlı Türk Ticaret Kanunu, Cilt 5, Ankara 2010, s.6105; Ulaş, I.: a.g.e., s.644; Gökcan, H.T./Kaymaz, S.:Karayolları Trafik Kanununa Göre Hukuki Sorumluluk, Tazminat-Sigorta Rücu Davaları Trafik Suç ve Kabahatleri, Ankara 2010, s.528; Doğanay, İ.: Türk Ticaret Kanunu Şerhi, Cilt 3, Ankara 1990, s.2957).
6762 S.TTK.nun 1268.maddesinde (6102 S.TTK.md.1420) zamanaşımı süresinin başlangıcının hangi tarih olması gerektiği gösterilmediğinden bu hususun genel hükümler çerçevesinde tespiti gerekmektedir.
Bilindiği üzere, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 128.maddesine göre, zamanaşımı, alacağın muaccel olduğu tarihte başlar.
Zarar sigortalarında, tazminatın ne zaman muaccel olacağı hususunda ise 6762 S.TTK.nun 1292 ve 1299.maddeleri (6102 S.TTK.md 1446 ve 1427) uygulanır. Bu madde hükümlerine göre, zamanaşımı süresinin başlangıcı, alacağın muaccel olduğu gün, yani sigortalının rizikonun gerçekleştiğini öğrendiği günden itibaren başlayan beş günlük ihbar tarihinin son günüdür.
Hukuk Genel Kurulu’nun 22.12.2010 tarih ve 2010/17-664 E.-689 K. sayılı ilamında da aynı ilkeler benimsenmiştir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 30.10.2011 tarihli ve E:2011.17569, K:2011.710 sayılı kararı)
Yukarıdaki açıklanan ilkeler karşısında somut olaya baktığımızda; dava konusu riziko 01/05/2010 tarihinde meydana gelmiş olup zamanaşımı süresinin 06/05/2010 tarihinde başladığı dikkate alındığında davaya konu Ankara 2. İcra Müdürlüğü'nün 2014/5171 sayılı dosyasında ilamsız takibin 11/03/2014 tarihinde başlatılıp, eldeki itirazın iptali davası 22/04/2014 tarihinde açılmıştır. Davalı vekili, yasal süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur. İcra takip tarihi olan 11/03/2014 itibariyle iki yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunun kabulü gerekir. Dosya içeriğine göre zamanaşımını kesen ve durduran nedenlerin bulunmadığı, davalı şirket tarafından tazminatın ödeneceği, intiba yaratılarak zamanaşımı süresinin dolmasına neden olunduğuna dair bilgi ve belge sunulmadığı, tamir yapan şirket tarafından davacı sigortalı aleyhine yapılan icra takibinin ve itirazın iptali davasının zamanaşımını kesen nedenlerden olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, davalı sigorta şirketinin dava dilekçesine karşı süresinde bulunduğu zamanaşımı def'inin kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir...."
17. HD. 29.03.2018 T. E: 2017/1131, K: 3588
Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın