Taşınmaz haczi- İcra müdürlüğü haciz kararı- Haczin geçerliliği- Tapu siciline şerh verilmesi- Satış isteme süresi- İhalenin feshi-

Taşınmazın usulüne uygun olarak haczedildiğinin kabulü için, icra müdürlüğünce 'haciz kararı' verilmesi yeterli olup, haczin geçerliliği ve tamamlanmış sayılması için ayrıca tapu siciline şerh verilmesinin zorunlu olmadığı- Konuya ilişkin tasarruf yetkisi kısıtlamalarının tapu kütüğüne şerh verilebileceğini hükme bağlayan TMK’nun 1010. maddesi emredici nitelikte olmayıp, aynı maddenin son fıkrası uyarınca haciz şerhi verilmekle, taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahiplerine karşı ileri sürülebileceği- Tapuya işlenmesi, haczin kurucu unsuru olmayıp, bildirici nitelik taşıdığı; ne var ki 3. kişilere karşı ileri sürülebilmesi için haczin tapu siciline işlenmesi gerektiği- İİK.nun 106-110.maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığı belirlenirken, sürenin başlama tarihi olarak icra müdürlüğünce haciz kararının verilme tarihinin esas alınması gerektiği- Süresinde satış istenmemesi durumunda, taşınmaz, tahmini bedelin üstünde satılsa da ihalenin feshini isteminin kabulü gerektiği-

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, sair fesih nedenleri ile beraber,haciz tarihinden itibaren süresinde satış istenmemesi nedeniyle ihaleye konu taşınmaz üzerindeki haczin İİK'nun 106-110. maddeleri uyarınca düşmesine rağmen 24.11.2021 tarihinde yapılan ihalenin usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini istediği mahkemece, ihaleye konu taşınmazın muhammen bedel üzerinde satıldığı,dolayısıyla zarar unsurunun gerçekleşmediği gerekçesi ile istemin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği,borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye mahkemesince; istinaf isteminin esastan reddine, karar verildiği anlaşılmaktadır.

Devamı için tıklayınız...