Tebliğ mazbatasındaki imza- İspat külfeti- İmzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda kanaat bildirilememesi-

"Tebliğ mazbatasındaki imzanın kendisine ait olmadığını" ileri süren borçlunun bunu ispat etmesi gerektiği- (Adli Tıp Kurumu ve Jandarma Kriminal Daire Başkanlığı) Bilirkişi raporlarında "imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı hususunda bir kanaat bildirmenin mümkün olmadığı" sonucuna ulaşıldığından, mazbatadaki imzanın kendisine ait olmadığı hususunun borçlu tarafından ispatlanamamış olduğu-

"...B. Bölge Adliye Mahkemesince Verilen Direnme Kararı
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bir hukuki işlemin tebligat olarak nitelendirilebilmesi için iki unsura ihtiyaç olduğu, bu unsurların kanunda öngörüldüğü şekilde yazılı bildirim ve belgelendirme olduğu, bu nedenle muhatabın tebliğ mazbatasındaki imzayı inkâr etmesi hâlinde yapılacak imza incelemesiyle imzanın muhataba ait olduğunun kesin kanaat içeren bilirkişi raporuyla tespit edilmesi gerektiği, bu hususun bireylerin hukuki güvenlikleri yönünden büyük önem taşıdığı, mazbatadaki imzanın muhatabın eli ürünü olup olmadığının tespit edilememesi hâlinde tebligatta belgelendirme unsuru eksik kalacağından usulsüz tebligat şikâyetinin kabulünün gerektiği, somut olayda borçlunun mukayese imzaları toplandıktan sonra Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi ile Jandarma Kriminal Laboratuar Amirliğince düzenlenen raporlarda, 17.11.2017 tarihli ödeme emri tebliğ mazbatasındaki imzanın basit tersimli olması nedeniyle borçlunun eli ürünü olup olmadığının tespit edilemediğinin bildirildiği, bu durumda tebligattaki belgelendirmenin usulünce yapılmadığının şikayetçi tarafından ispat edildiğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Direnme kararına karşı süresi içinde alacaklı vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur...."

Devamı için tıklayınız…