"...Davacı vekili, davalı bankanın var olduğunu iddia ettiği rehin alacağının miktarına ilişkin olarak icra dosyasına birbiri ile çelişkili yazılar gönderdiğini, takip borçlusunun davalı bankaya borcu kalmadığı halde, düzenlenen sıra cetvelinde satış bedelinin öncelikle rehin alacaklısı sıfatıyla haksız olarak davalı bankaya ödendiğini ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; davalı banka ile takip borçlusu arasında imzalanan rehin sözleşmesinin asaleten ve kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçları kapsadığı, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun yürürlükte olduğu dönemde akdedilen rehin sözleşmesinin anılan Yasa'nın 490. maddesi hükmüne uygun olduğu, takip borçlusunun davalı bankaya asaleten 32.198,05 TL borcu bulunduğu, ayrıca dava dışı .... İnş. Malz. Mad. Gıd. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin bankadan kullandığı iki adet kredi borcuna kefil olduğundan, bu kredi borçlarından da kefil sıfatıyla 821.083,35 TL borçlu olduğu, bu itibarla davalı bankaya sıra cetvelinde rehin alacaklısı olarak öncelikle ödeme yapılmasının doğru olduğu gerekçesiyle, davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilinin temyiz istemi üzerine, Dairemizin 24.09.2014 tarih ve 2014/1985 E., 5921 K. sayılı ilamı ile onanmıştır.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Bedeli paylaşıma konu araç üzerinde aleyhine şikayet olunan banka tarafından bireysel ihtiyaç kredisinden kaynaklı rehin tesis edildiği, daha sonra şikayetçinin alacaklı olduğu Adana 11.İcra Müdürlüğü'nün 2012/11252 E. sayılı icra dosyasında borçluya ait olan ve rehin sözleşmesine konu aracın satışının yapıldığı, satış bedelinin tümünün şikayet olunan Banka'ya ödendiği anlaşılmıştır.
Bedeli paylaşıma konu araç üzerine konulan rehnin, 13.10.2010 tarihli bireysel ihtiyaç kredisi sözleşmesi kapsamında kullanılan kredinin teminatı olduğu tartışmasızdır. Aynı tarihli Taşıt Rehin Sözleşmesi'nin 1. maddesindeki "Rehin veren mamelekinde bulunan ve adına tescilli işbu sözleşmenin sonunda özellikleri ve değeri yazılı araçları, motorlu taşıtları, plakalarını ve bu plakalara bağlı tüm haklarını rehin veren ve/veya kredili müşteri ile bank Asya merkez ve şubeleri arasında akdedilmiş/akdedilecek genel kredi/finansal kiralama sözleşmelerinden, bireysel kredi sözleşmelerinden ve/veya bankacılık hizmetleri sözleşmelerinden, nakdi/gayri nakdi kredilerden, kredili müşteri ve rehin veren tarafından 3. şahıslar lehine verilmiş, kredilere ilişkin kefalet/garanti vb. taahhütlerinden doğmuş/doğacak borçlarının teminatı olarak Bank Asyaya fekki alacaklı tarafından bildirilinceye kadar süresiz olarak rehin ettiğini, gayrı kabili rücu taahhüt ve kabul eder." hükmü, aracın, borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de teminatı olduğu yönündeki bir kayıt olup, yanıltıcı mahiyette olduğundan tüketici olan borçlu açısından yazılmamış sayılması gereken bir kayıttır. Tüketici Kanunu'nun amacı olan tüketicinin korunması öncelendiğinden hareketle bireysel ihtiyaç kredisinin teminatı dışında taşıt rehin sözleşmesinde yer alan maddenin az yukarıda belirtildiği gibi haksız şart olarak kabulü ile yazılmamış sayılma müeyyidesine tabi tutulması gerekmektedir. Nitekim Dairemizin 16.11.2016 gün ve 3963 Esas, 5051 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
Bu durumda mahkemece, bedeli paylaşıma konu araç üzerine konulan taşıt rehin bedeli dışında borçlunun bankadan kullandığı diğer kredilerin de rehin kapsamında olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddi doğru olmamıştır...."
23. HD. 02.10.2017 T. E: 373, K: 2463