"...Davacı vekili, alacak miktarının davalı tarafından tam olarak bilindiğini, zira söz konusu alacağın fatura karşılığı mal satışından kaynaklanan bir alacak olup her iki tarafın ticari defterlerine kayıtlı karşılıklı cari hesaplara dayandığını ve likid olduğunu, icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Uyuşmazlık
Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; itirazın iptali istemine ilişkin eldeki davada, davaya konu asıl alacak miktarının likid nitelikte olup olmadığı, buradan varılacak sonuca göre 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 67/2 nci maddesi uyarınca icra inkâr tazminatı talebinin yasal koşullarının oluşup oluşmadığı ve davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır..."