"...Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar sebebi ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Hakim, manevi tazminata TBK'nun 56 (eski BK 47) maddesi hükmüne göre, özel durumları göz önünde tutarak adalete uygun olarak hükmeder. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Bu durumda hükmedilen manevi tazminat miktarı, somut olayın özellikleri, kaza tarihi, tarafların kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana gelmesindeki etkiler gibi hususlar bir arada değerlendirilerek belirlenmelidir. Somut olayda; olayın oluş şekli, kaza tarihi, davacının yaralanması bir arada değerlendirildiğinde tüm davacılar için hükmedilen manevi tazminat bir miktar fazladır.....
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu'nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve trafik mevzuatı uyarınca sürücü ve yolcuların araçların kullanılması sırasında koruyucu tertibatları kullanması zorunludur. Araçlarla gerek sürücü gerekse de yolcu olarak seyir halinde iken zorunlu olan koruyucu ekipmanların kullanılmaması zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet veren etkenlerdendir. Özellikle de motorsiklet gibi bir araçla seyir halinde iken mevzuata göre sürücülerin takmak zorunda olduğu koruma başlığı (kask) hayati öneme sahiptir. Bu nedenle davacı yolcunun kaza anında kasksız olduğunun anlaşılması halinde müterafik kusuru bulunduğundan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 52. maddesi gereğince tazminattan indirim yapılıp yapılmaması hususu değerlendirilmelidir.
Somut olayda düzenlenmiş kaza tespit tutanağında motorsiklet yolcusu olan davacı Mustafa’nın kask takıp takmadığı belli değildir, davacının maluliyeti arasında sağ facial paralizi ve sağ kulakta işitme kaybı arızası olduğu anlaşılmıştır.
Davacının yolcu olduğu motorsiklet ile seyri sırasında kaskının bulunmadığını iddia edilmiştir. Bu durumda mahkemece davacı yolcunun kask takıp takmadığı araştırılarak gerçek ise davacının kasksız olarak motorsiklet kullanması davranışının zararını artırıcı bir etken olup olmadığı konusunda BK’nun 44. maddesi gereğince müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının araştırılması ve hükmün gerekçesinde tartışılması ve varsa tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekmekte olup yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
...Davaya SGK'dan geçici iş göremezlik ödemesi yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapıldıysa bu ödemenin hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerekmekteyken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamış, bozma sebebi yapılmıştır...."
17. HD. 15.03.2018 T. E: 2015/8221, K: 2576
Ayrıntılı görüntülemek için tıklayın