İhalenin feshi- Satış ilanının amacı- İİK. mad. 150/e uyarınca satış isteme süresi-

Borçlunun takip dosyasından aldığı fotokopi ile altı gün sonra ihalenin gerçekleşeceğini öğrenmesi halinde, bu altı günlük sürenin, satış ilanının asıl amaçları olan satışa hazırlanma, duyuruları yapma, daha fazla müşteri bulma yönlerini borçlu bakımından sağlayacak makul bir süre olmadığı ve bu sebeple ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği- Borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin üzerinden 1 yıl geçmesinin ardından bulunulan satış talebi İİK. mad. 150/e uyarınca yok hükmünde olduğundan, ihalenin feshine karar verilmesi gerektiği-

Borçluların, sair iddialarının yanısıra yasal süresinde satış istenmediğinden İİK'nun 150/e maddesi gereğince takibin düştüğü ve borçlu şirkete yapılan satış ilanı tebligatının usulsüz olduğu iddiaları ile 17.05.2018 tarihli taşınmaz ihalelerinin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurdukları, ilk derece mahkemesince borçlu şirket yetkilisinin 11.05.2018 tarihinde takip dosyasından fotokopi aldığı, bu tarihte ihaleden haberdar olduğu ve satış talebinin süresinde olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği, borçlular tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir.

Satış ilanının borçluya, satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi için satıştan makul bir süre önce tebliği gerekmektedir. Somut olayda;borçlu şirket yetkilisinin takip dosyasından 11.05.2018 tarihinde fotokopi aldığı, ihalenin ise 17.05.2018 tarihinde yapıldığı görülmüştür. Buna göre dosyadan fotokopi alınan tarih ile ihale günü arasında makul bir süre olmadığından, borçlunun satışa hazırlık işlemlerine karşı şikayet hakkını kullanması ve satışa katılımı arttıracak çalışmalarda bulunması engellenmiş olup satış ilanından ve ihaleden makul süre önce haberdar olduğundan bahsedilemez. Bu durumda borçlu şirket yönünden bahsedilen gerekçe ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekir.

Öte yandan; takip ve ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 150/e maddesi gereğince taşınmaz rehninin satışının ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde istenmesi gereklidir. İİK'nun 150/e-2. maddesine göre bu süre içinde satışın istenmemesi veya talep geri alınıp da bu süre içinde yenilenmemesi halinde takibin düşeceği hüküm altına alınmıştır

Somut olayda, örnek 6 numaralı ödeme emrinin borçlu K'ya 24.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği, alacaklının 27.12.2017 tarihinde satış talebinde bulunulduğu dolayısıyla İİK’nun 150/e maddesindeki bir yıllık sürede satış istenmediği görülmektedir. Bu durumda takip düştüğünden ve takibin düştüğü tarihten sonra yapılan işlemler yok hükmünde olduğundan mahkemece borçlu ... yönünden de ihalenin feshi isteminin bu nedenle kabulü gerekir.

Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Borçluların temyiz istemlerinin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi'nin 30.12.2019 tarih ve 2018/1818 E.-2019/1824 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 06.08.2019 tarih ve 2018/108 E.-2019/209 K. sayılı kararının BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.

12. HD. 3.03.2020 T. 1688/2089