Bir davada mahkemenin veya yanların yapmış oldukları bir usul işlemi nedeniyle taraflardan biri lehine, dolayısıyla diğeri aleyhine doğan ve gözetilmesi zorunlu olan hakka "usuli kazanılmış hak" denildiği -Yargıtay içtihatlarıyla kabul edilen bu "usuli kazanılmış hak" olgusunun, birçok hukuk kuralında olduğu gibi yine yargıtay içtihatlarıyla geliştirilmiş istisnaları bulunduğu; örneğin "mahkemenin bozmaya uymasından sonra yeni bir içtihatı birleştirme kararı ya da yeni bir kanun çıkması" karşısında, yargıtay bozma ilamına uyulmuş olmakla oluşan usuli kazanılmş hakkın hukuken değer taşımayacağı; aynı şekilde" uygulanması gereken bir kanun hükmünün , hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse" usuli kazanılmış hakka göre değil Anayasa mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verileceği- Bu sayılanların dışında ayrıca "görev konusu, hak düşürücü süre, kesin hüküm itirazı, harç ve maddi hataya dayanan bozma kararına uyulması" nda olduğu gibi kamu düzeniyle ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği-
Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı ...
İlgili bağlantılar