Tedavi sırasında uygulanan kural ve yöntemlerini idare hukuku değil tıp biliminin belirlediği ve tüm doktorların tıbbi yardım yaparken öncelikle bu kurallarla bağlı olacakları, kaldı ki günümüzde kamu kurumlarında sosyal güvencesi olmayan hastaların ücret karşılığında tedavi edildiği ve hastanın burada da doktorunu seçme hakkının bulunduğu, o halde doktorla hasta arasındaki sözleşme ilişkisi kurulduktan sonra Anayasa’ nın 129/5. maddesinin uygulanmaması ve doktora karşı doğrudan dava açılabilme olanağının varlığının kabulü gerekeceği, çünkü zararın, memur ya da kamu görevlisi olan doktorun idari yetkilerini kullanırken değil tıp bilimi kurallarına göre yapılan tıp san’atının uygulanması sırasında meydana geldiği, burada doktorun özel hukuk sözleşmesine aykırı davranan kişi durumunda olacağı, hangi açıdan bakılırsa bakılsın, ilişki ister kamusal ister sözleşmesel kabul edilsin her iki halde de davalı doktorun görevinden ayrılabilir nitelikte salt kişisel kusurunun somut olayda ağır bas

Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;  Sakarya Asliye 2.Hukuk Mahkemesince davanın  reddine  dair verilen 30.12.1999  gün ve 740-811  sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmes ...