Kiralayan ve mal sahipliği sıfatlarının aynı kişide toplanması zorunluluğunun bulunmadığı, başkasına ait taşınmazın kiraya verilmesinin mümkün olduğu ve buna ilişkin sözleşmenin hukuken geçerli olacağı, eş söyleyişle, mal sahibinin tarafı durumunda bulunmadığı bir kira sözleşmesinin yapılabileceği ve kural olarak o sözleşmeden doğan hak ve borçların, sözleşmenin taraflarına ait olacağı, ne var ki, Yargıtay’ın yerleşik uygulamasına göre, mal sahibi, kiralananın kendi mülkiyetinde olduğunu kiracıya ihbar ederek, salt bu sıfatına dayanmak suretiyle, tarafı bulunmadığı sözleşmedeki kira bedelinin kendisine ödenmesini istemek; ödenmediği takdirde icra takibi ve dava yoluna başvurmak, hatta, koşulları gerçekleştiği takdirde temerrüde dayalı tahliye isteminde bulunmak hak ve yetkisine sahip olduğu, mal sahibinin kiracıya bu yönde yapacağı ihbarın, kural olarak herhangi bir şekle tabi olmayacağı ve her türlü delille kanıtlanabileceği-

Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak Sulh Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 10.05.2001 gün ve 2000/1800 E-2001/770 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üze ...