Tazminat ilkelerinde asıl olanın, gerçek zararın tazmin edilmesi olduğu, yabancı para borcu sözleşmeden doğabileceği gibi, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme v.b. nedenlerle de doğabileceği, bu hallerin varlığı, yani alacağın yabancı para bazında doğduğu kanıtlandığı hallerde, alacaklının talebini BK.nun 83. maddesi gereğince yabancı para olarak yapmasında bir engelin bulunmadığı, davacı eserlerinin müzayede salonlarında yabancı para üzerinden etiketlendirildiği ve yabancı para birimi ile alınıp satıldığının yeterince kanıtlandığı, kaldı ki, davalı tarafından temyiz edilmeyen mahkeme karar gerekçesinde de, davacının her bir eserinin rayiç değerinin 2500 USD olduğu esasen kabul edildiği, bu durumda mahkemece, maddi tazminat hesabının talep gibi yabancı para üzerinden hesaplanmasının ve hüküm altına alınmasının gerekeceği-

Taraflar arasındaki  “tecavüzün önlenmesi, maddi-manevi tazminat“ davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nce  davanın kısmen kabul-kısmen reddinedair verilen 26.4.1999 gün ve  1995/716-1999/410 sayılı kararın ...