Limited Şirket Ortaklığında Haklı Sebeple Çıkarma

Ortağın hukuka aykırı olmayacak şekilde şirkete karşı alacakları için dava ve takip yoluna başvurmasının yasal haklarını kullanmış olması olarak değerlendirilip, ortağı olduğu şirkete karşı yükümlülüklerini ihlal ettiği ve şirket ortaklığından çıkarılması için haklı sebebin doğduğu anlamına gelmeyeceği-

Davacı vekili; müvekkili şirketin Ö. Sanayi Anonim Şirketi-Ü.E. ve davalı A.İ.'ndan oluşan 3 ortağının bulunduğunu, hakim ortağın Ö. Sermaye A.Ş olup davacı şirketin kurulurken davalının Ö. Sanayi A.Ş'de genel müdür yardımcısı olduğunu, Ü.E.'un da hukuk müşaviri olduğundan davacı şirkete sembolik hisse ile kurucu ortak olarak alındıklarını, davalının aynı zamanda davacı şirketin müdürlüğünü yaptığını ancak emekli olup Ö. Sanayi A.Ş'den ayrıldıktan sonra davacı şirketten haksız taleplerde bulunmaya başladığını, dava açarak müdürlük ücreti talebinde bulunduğunu, müvekkilinin 70.000,00 TL tutarındaki banka teminat mektubunu icra müdürlüğüne sunmak zorunda kaldığını, davalının eylemlerinin davacı şirketi zarara uğrattığını, bu eylemleri nedeniyle davalıya duyulan güvenin tamamen ortadan kalktığını, ortaklık ilişkisinin çekilmez bir hal aldığını ileri sürerek davalı A.İ.'nun davacı şirketin ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; müvekkilinin müdürlük ücretini alamadığı için dava açmasının ortaklıktan çıkarılması için haklı sebep teşkil etmeyeceğini, dava ve takip yollarına başvurmasının da yasal hakkı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının müdürlük ücreti için davacı şirkete karşı dava açıp ilamı icraya koyduğu, şirketin müdürlükten azil için açtığı davanın müracaata bırakıldığı ve davalının da bu dosyadaki vekalet ücreti alacağı için icra takibine giriştiği, böylelikle taraflar arasındaki husumetin ortaklık ilişkisini çekilmez hale getirdiği, bu hususun davalının davacı şirketin ortaklığından çıkarılması için haklı sebep olarak değerlendirilebileceği, davalının ortaklar kurulu toplantılarına ve sermaye artışına iştirak etmeyerek şirket yönetimine katılmadığı, şirketten beklentisinin müdürlük ücreti talebine dair dava ile sınırlı hale geldiği, davalının çıkarılması halinde davacı şirketin karar organı olan ortaklar kurulunun işleyişini daha sağlıklı sürdürebileceği, davalının da ayrılma payının talep etme hakkına kavuşacağı, davalı A.İ.'nun karar tarihine en yakın tarih itibariyle ayrılma payının 491,28 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle davanın kabulüne davalı A.İ.'nun davacı 2000 Gıda Maddeleri Dağıtım Pazarlama Ltd. Şti'ndeki ortaklığından çıkarılmasına, ayrılma akçesi olarak hesaplanan 491,28 TL'nin davacı şirketten tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, haklı nedenlerle davalı ortağın limited şirket ortaklığından çıkarılması istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında açılan davalar nedeniyle ortaklık ilişkisinin çekilmez hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı TTK'nın 640. maddesinde limited şirkette ortaklıktan çıkarma hali düzenlenmiş olup, aynı maddesinin 3. fıkrasına göre şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hâli saklı tutulmuştur. Ortaklar genel kurulunun karar alması halinde, bir ortağın haklı sebeplerle şirketten çıkarılması mahkemeden istenebilir.

Somut olayda davacı tarafından, davalının şirket müdürü olup müdürlük ücret alacağı için dava yoluna gittiği, kararın icraya konulması nedeniyle icra dairesine teminat mektubu sunmak zorunda kaldıkları, davalıya karşı açılan ortaklıktan çıkarılması talepli davanın reddedilmesi üzerine davalı vekilince vekalet ücretinin icra takibine konu yapıldığı, şirketin maddi olarak zora girdiği, karşılıklı güven ilişkisinin zedelendiği haklı neden olarak öne sürülmüştür. Ancak davalı, müdürlük ücret alacağı ve yasal vekalet ücreti alacağı için dava ve takip yoluna başvurmuş olup, T.C. Anayasası'nın 18. maddesinde zorla çalıştırma yasağıyla birlikte angaryanın da yasak olduğu belirtilmiş ve kişilerin yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri de Anayasa'nın 55. maddesinde güvence altına alınmıştır. O halde, davalının hukuka aykırı olmayacak şekilde dava ve takip yoluna başvurarak yasal haklarını kullanmış olması, ortağı olduğu şirkete karşı yükümlülüklerini ihlal ettiği ve şirket ortaklığından çıkarılması için haklı sebebin doğduğu anlamına gelmeyeceğinden, mahkemece yazılı gerekçelerle bu hallerin haklı sebep olarak kabulü ile davalı ortağın şirketten çıkarılmasına karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 28/11/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

11. HD. 28.11.2016 T. E: 2015/11702, K: 9153

Kararın tümünü görmek içinb aşağıdaki bağlantıya tıklayın.