İstirdat davası- Menfi tespit davası- Kötüniyet tazminatı-

İstirdat davasına dönüşmüş olan menfi tespit davasının borçlu lehine hükme bağlanması halinde borçlu lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiği-

"...Dava, menfi tespit istemine ilişkin olup, borcun ödenmesiyle istirdata dönüşmüştür.

"Menfi tespit davasının yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmüş olması (m.76/2), menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunun anlaşılması halinde davacı borçlunun talebi üzerine davalı alacaklının tazminata mahkum edilmesine engel olmaz. İstirdat davası, menfi tespit davasının devamı olup, cebri icra tehdidi altında gerçekleşen ödeme sebebiyle borçlunun serbest iradesi dışında, kanun hükmü gereği kendiliğinden bu dönüşüm vuku bulduğundan, davacı borçlu istirdat davasına dönüşüm olmasaydı alacağı tazminattan, yoksun bırakılmamalıdır." (Prof. Dr. Timuçin Muşul, İcra ve İflas Hukukunda, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2014, Ankara, s.404-405)

"İİK m.72, VI gereğince istirdat davasına dönüşmüş olan davanın borçlu lehine hükme bağlanması halinde de, m.72, V c.3 ve 4 hükümlerine göre, borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekir kanısındayım. Çünkü, davanın asıl (kökeni) menfi tespit davasıdır ve menfi tespit davası borçlunun iradesi dışında (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşmüştür. Bu dönüşmenin, borçlunun menfi tespit davasında sahip olduğu tazminat alma hakkını ortadan kaldırmaması gerekir. Kaldı ki, takip konusu borcun ödenmesi (paranın alacaklı tarafından alınması) ile alacaklı kötüniyetini devam ettirmiş ve alacaklının haksız ve kötüniyetle yaptığı takip nedeniyle borçlunun zararı daha artmıştır. Yukarıdaki nedenlerle, m.72, VI gereğince istirdat davasına dönüşmüş olan davayı kazanan borçlu lehine m.72, V c.3 ve 4 hükümlerine göre tazminata da hükmedilmesi gerekir kanısındayım." (Prof. Dr. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukukunda, Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, 2003, Ankara, s.193-194)

Buna göre, mahkemece, istirdat talebinin kabulü halinde, davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilebileceğinin kabulü, kural itibariyle doğru olmuştur.

Ancak, takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan İİK'nın 72/4. maddesi, "Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderacatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde kırkından aşağı olamaz. " hükmünü içermektedir.

İşbu tazminata hükmedilmesi için takibin haksız olması tek başına yeterli olmayıp, ayrıca alacaklının kötüniyetli olması da gerekmektedir. Alacaklının kötüniyetli sayılabilmesi için de, takibin haksız olduğunu bildiği ya da bilmesi gerektiği halde icra takibine girişmiş olması gerekir. Bu hususun ispat yükü de, davacı borçludadır. (Bkz. Prof. Baki Kuru, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, sayfa 173 vd. ayrıca Dairemiz'in 19.01.2012 tarih ve 2011/2342 E., 2012/239 K. sayılı ilamı da aynı yöndedir.) Somut olayda, davacının imzasını taşıyan ve imzası inkâr edilmeyen senetlere dayalı olan icra takibi, var olduğu düşünülen alacağın tahsili amacına yönelik olup, davalının icra takibinde haksız olduğu yargılama sonunda muhtelif bilirkişi incelemeleri sonucu belirlenmiştir. İcra takibinde haksızlık, icra takibinin salt bu nedenle kötüniyetle başlatıldığının kabulüne yeterli olmayıp, mahkemece, takibin kötüniyetli olduğuna dair somut bir kanıt bulunmadığı gözetilmeden, kötüniyet tazminatına hükmedilmesi doğru olmamış, 20.04.2007 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 28.03.2013 olarak yazılması hatalı olmuş ise de karar sonucu itibariyle doğru olduğundan, HUMK'nın 438/son maddesi uyarınca gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasında yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7 maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına, gerekçeli karar başlığındaki dava tarihinin düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir...."

23. HD. 25.01.2016 T. E: 2015/1885, K: 362 

Ayrıntılı görüntülenmek için lütfen tıklayın

Aynı doğrultuda bknz: 

HGK. 17.10.2012 T. 14-476/720

15. HD. 15.12.1994 T. 2459/7585

11. HD. 18.02.1991 T. 8623/1032