Sözleşme içeriğini tek taraflı belirleme gücü- Cezai şart- Genel işlem koşulu-

Davalının hizmet sağlayıcı yönünden tek sağlayıcı konumunda olması, bu nedenle sözleşme içeriğini tek taraflı belirleme gücünün elinde olması nedeniyle revize edilen sistem kullanım anlamasının cezai şarta ilişkin hükmünün TBK. mad. 20/1 uyarınca genel işlem koşulu niteliğinde olduğu kabul edilerek, içerik denetimi gereğince cezai şartın ancak davacı tarafından yapılan ihlalin uyarıya rağmen giderilememesi halinde uygulanabileceği şeklinde kabul edilmesi gerektiği-

"....Dairemizce yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir. Bu kez Dairemiz kararına karşı davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.

Taraflar arasında akdedilen 31.12.2009 tarihli Sistem Kullanım Anlaşması’nın “cezai şartlar” başlıklı 9. maddesinde kullanıcının taraflar arasında imzalanan bağlantı anlaşmasının hükümlerinin birini ihlal etmesi halinde cezai şart hükümlerinin uygulanması için TEAŞ’ın uyarıda bulunması şartı mevcut iken 31.05.2012 tarihli revize Sistem Kullanım Anlaşmasında cezai şartın uygulanması için uyarıda bulunma şartı hükmüne yer verilmemiştir.

Davacı taraf, Bağlantı Anlaşmasının cezai şarta ilişkin 16. maddesinde uyarı şartının bulunduğunu iddia etmektedir. 31.05.2012 tarihli Sistem Kullanım Anlaşmasında cezai şartları düzenleyen 9. madde ihlalleri için uyarı şartı kaldırılmışsa da cezai şarta ilişkin Sistem Kullanım Anlaşması ve Bağlantı Anlaşmasında uyarı şartına ilişkin çelişik hükümler bulunması halinde hangisine değer verileceği hususu üzerinde durulmalıdır. Davalının hizmet sağlayıcı yönünden tek sağlayıcı konumunda olması, bu nedenle sözleşme içeriğini tek taraflı belirleme gücünün elinde olması nedeniyle 31.05.2012 tarihinde revize edilen sistem kullanım anlamasının cezai şarta ilişkin hükmü TBK'nın 20/1. maddesine göre genel işlem koşulu niteliğinde kabul edilerek, 25. madde gereğince yapılan içerik denetimi gereğince cezai şartın ancak davacı tarafından yapılan ihlalin uyarıya rağmen giderilememesi halinde uygulanabileceği şeklinde kabul edilmesi gerekmektedir.

Buna göre, Mahkemece taraflar arasındaki akdedilen Bağlantı Anlaşması celp edilerek Bağlantı Anlaşmasında uyarı şartı bulunması halinde Haziran 2012 sonrası faturalara ilişkin olarak da davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine verilmesi doğru olmamıştır.

Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekirken, sehven onandığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmıştır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 14.03.2018 tarihli, 2015/9675 Esas ve 2018/2185 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının BOZULMASINA, evvelce alınan onama harcı ile peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde davacıya iadesine 29.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi...."

23. HD. 29.05.2019 T. 1425/2427