Konkordato- Konkordato projesi-

Davacı gerçek kişilerin, sundukları ön projede, "konkordato ön proje eklerinde alacaklılara ilişkin bir liste bulunmadığı, sadece kendilerinin banka borçlarının tamamına kefil olduklarının belirtildiği, herhangi bir hedef ve faaliyet gösterilmediği, finansal analiz raporunun ise bilirkişi incelemesine göre yetersiz olduğu, ara bilançoya rastlanılmadığı" ve bu anlamda davacıların, İİK mad. 286 uyarınca aranan şartları karşılayan belgelerin dosyaya sunulmadığı; "şirketin konkordato sonucunda başarıya ulaşması halinde kendi projelerinin de başarıya ulaşacağı" şeklinde mahkemeye sundukları konkordato projelerinin, borçlu şirketten bağımsız bir konkordato proje olmadığı, kendine özgü hiçbir konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, tamamen borçlu şirketin ön projesi üzerine temellendirildiği, alacaklılara sunulan bir projenin de bulunmadığı, sırf alacaklıların icra takibine maruz kalmamak için konkordato talep edildiği anlaşıldığından, talebin reddinin yerinde olduğu-

DAVA:

Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların ortağı bulunduğu ...Limited Şirketinin , dünyada ve ülkemizde yaşanan döviz kurlarındaki ani yükseliş ve buna bağlı olarak ham madde fiyatlarındaki artış, konut inşaat sektöründeki durgunluk nedeniyle ortağı bulundukları şirketin ödeme dengesinin bozulduğunu, borçlarını ödemekte zorlanmaya başladığını, buna bağlı olarak müvekkili davacıların da sıkıntıya düştüğünü, konkordato projesinin kabulü halinde 2019, 2020,2021, 2022 yıllarında 15.188.000 TL net kâr elde etmek suretiyle bu kârında işletme öz varlıklarına eklenmesi ile, 52 aylık süre içinde borçların tasfiye edilmesinin amaçlandığını belirterek konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İstanbul Anadolu2. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2018/1348 Esas, 2018/1144 Karar sayılı 09/11/2018 tarihli kararında özetle; davanın reddine, 21/09/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, tedbir kararının kaldırıldığı hususunun ilgili yerlere bildirilmesine ve kararın tescil ve ilanına, şeklinde karar vermiştir. 

İSTİNAF SEBEPLERİ 

Davacılar vekilinin yasal süresi içinde sunduğu 26/11/2018 harç tarihli istinaf dilekçesinde özetle;

1-Davacıların piyasada olan nakit sıkışıklığı nedeni ile şirket borçlarına kefalet vermek zorunda kaldıkları, davacıların ... Tic Ltd. Şti.' nin ortakları ve yetkilileri oldukları, şirketin sektörde güçlü olduğu ve borçlarını karşılayacak mahiyette mal varlığının bulunduğu, ekonomik şartlar nedeni ile şirketin konkordato talebinde bulunduğu, şirketin, yöneticisi ve hissedarı olan müvekkillerinin kefalet verdikleri borçları ödeyebilecek durumda olduğu, 

2-Şirketin kullanıldığı kredilerin tamamında, davacıların şahsi kefaletlerinin bulunduğu, bu şahsi kefaletlerinden dolayı şirket alacaklılarının, kefalet verenler hakkında cebri icra yöntemlerine başvurmamaları için kefaletlerinden dolayı konkordato kararı verilmesi gerektiği, 

3-Şirkete kefalet veren davacıların, cebir icra baskısı altında ticaretlerine devam etmelerine imkan olmadığı, bu nedenle kefalet verenler hakkında geçici mühletin devam etmesi gerektiği, buna aykırı olarak davanın reddine dair kararın hukuka uygun olmadığı ve kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür. 

DELİLLER VE DEĞERLENDİRME

Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı Kanun ile değişik İ.İ.K 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine ilişkindir. 

Dosya kapsamına göre. davacıların ... Tic Ltd. Şti.' nin yetkilisi ve ortakları oldukları, konkordato tasdiki davasını, şirket ile birlikte aynı dava dilekçesinde açtıkları, mahkeme 09/11/2018 tarihli ara kararıyla davacı gerçek kişiler yönünden konkordato projeleri ve istem dilekçelerinin farklı hukuki sebeplere dayalı olması nedeni ile dava dosyasının tefrik edildiği ve iş bu dosyadan yargılamaya devam edildiği, davacılar vekilinin, müvekkillerine ait konkordato projesinin, ortakları olduğu ve birlikte konkordato talep ettiği şirketin ön projesi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği, konkordatonun vade konkordatosu olduğu, ortakları oldukları şirketin ödeme güçlüğünü aşmasını sağlamak için vade talebine dayandığı, bu sayede konkordato talep eden ortaklar ve şirket yetkilisi olarak mal varlığının bütünlüğü korunarak faaliyetine devem etmesinin sağlanacağı, ortağı olduğu şirketin bankalarla yapacağı borç yapılandırma sözleşmeleri ile birlikte kredi borcunun finansman maliyetinin azalacağı ve ek kredi sağlanarak şirketin varlığının sürmesinin sağlanacağı, aksi takdirde konkordato talep eden ortakların icra tehdidi altında bulunduklarını belirtmiştir. 

Davacıların sunmuş oldukları konkordato projesine göre, şirketin konkordato sonucunda başarıya ulaşması halinde kendi projelerinin de başarıya ulaşacağının açıklandığı, borçlu şirketten bağımsız bir konkordato projelerinin bulunmadığı, projenin kendine özgü hiçbir konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, tamamen borçlu şirketin ön projesi üzerine temellendirildiği, alacaklılara sunulan bir proje bulunmadığı, gerçek kişi davacıların, sırf alacaklıların icra takibine maruz kalmamak için konkordato talep ettikleri anlaşılmaktadır. 

Davacı şirket ile birlikte gerçek kişi davacılar birlikte konkordato talebinde bulunmuşlar, mahkemece geçici mühlet kararı verildikten sonra gerçek kişiler yönünden, farklı hukuki sebebe dayanılarak konkordato talep edildiği gerekçesi ile davanın tefrikine karar verilmiştir. 

Davacı gerçek kişiler, daha sonra sundukları ön projede, borçlu ... dışındakilerin konkordato ön proje eklerinde alacaklılara ilişkin bir liste bulunmadığı, sadece kendilerinin banka borçlarının tamamına kefil olduklarının belirtildiği, herhangi bir hedef ve faaliyet gösterilmediği, borçlu ...'ın ise, dosyadan anlaşıldığı kadarı ile ticaret odasına kayıtlı bir tacir olduğu ve borçlu tacir olarak İİK' nın 286.1.d maddesinde belirtilen karşılaştırmalı tablonun bulunmadığı, finansal analiz raporunun ise bilirkişi incelemesine göre yetersiz olduğu, ara blançoya rastlanılmadığı ve bu anlamda davacıların, İİK 286. maddesinde aranan şartları karşılayan belgeleri dosyaya sunamadıkları, sunulan ön projede de konkordatonun başarısının borçlu şirketin konkorda- tosunun başarısına bağlandığı, kendilerine özgü konkordato tedbiri ve hedefi içermediği, bu açıdan da ön projelerin uygulanabilir olmasının mümkün gözükmediği, borçluların, sadece alacaklıların icra tehdidinden kurtulmak amacı ile konkordato talep etmelerinin bu müessesenin amaçlarına uygun düşmediği anlaşılmakla ilk derce mahkemesince davanın reddine dair verilen karar esas ve usul yönünden hukuka uygun olduğundan, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir. 

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;

1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK ' nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince esastan REDDİNE, 

2- İstinaf harçları peşin alındığından, yeniden harç alınmasına yer olmadığına,

3- Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,

4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına,

Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/ 1.b.1 bendi ile İ.İ.K 293/2 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/12/2018

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 17. HD. E: 2239, K: 3202

17. İSTANBULBAMHD. 20.12.2018 T. 2239/3202

"Konkordato talebine eklenecek belgeler" başlıklı İİK.'nun 286. maddesine ilişkin diğer İçtihatlara (ve Açıklama ile diğer böümlere) ulaşmak için tıklayın.