İcra Emrinin Asile/Vekile Tebliği

İcra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun kendisine tebliğ edilmesi gerektiği- İcra emrinin borçluyu temsil eden vekiline tebliğinin zorunlu olduğundan "asile yapılan icra emri tebliğ işleminin iptali" yerine icra emrinin vekile tebliği suretiyle takibe devam edilmesi yönünde hüküm kurulması gerektiği-

HMK'nun 73, 81, 82, 83 Avukatlık Kanunu'nun 41., Tebligat Kanunu'nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Anılan bu düzenlemeler gereğince tebligatın vekile yapılması ile yasal süreler işlemeye başlar, takibin kesinleşmesi ve devamı işlemlerde vekile yapılan tebliğ tarihi esas alınır.

Ne var ki vekile tebliğ zorunluluğunun bulunması asile tebligat yapılması lüzumunu ortadan kaldırmaz. Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur.

Somut olayda icra emrinin borçluya 05.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar gereğince icra emrinin vekile tebliği zorunlu ise de; icra takibinde asile tebliğin de gerekli olması nedeniyle, asile yapılan icra emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi doğru değildir. İcra emri tebligatının vekile yapılması gerektiğinden, mahkemece şikayetin kabulü ile icra emrinin vekile tebliği suretiyle takibe devam edilmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

8. HD. 06.06.2016 T. E: 7190, K: 9868

Kararın tam metni için aşağıdaki bağlantıyı tıklayın.