İflasın ertelenmesi sürecinde konkordato-

İflasın ertelenmesi davası devam ederken, borçlu alacaklılar ile konkordato yapabilir mi?

DAVA    :KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 vd) 

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi, 

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: 

DAVA:

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2003 yılında kurulan ve yaklaşık 15 yıldır sektörde faaliyet gösteren müvekkili şirketin 2008 yılındaki Global ekonomik krizin etkileri sonucu ekonomik sıkıntılar yaşadığını, 2010 yılında İflas Erteleme Başvurusunda bulunduğunu, 23/10/2010 tarihinde Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesince (İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/589 Esas) "İflas Erteleme" tedbir kararı verildiğini, böylelikle müvekkili şirketin iflas erteleme sürecine girdiğini ve borçlarını yapılandırdığını, ülkemizde piyasalarda önce döviz kurlarının olağanüstü artışı ile başlayan daha sonra diğer sektörleri de etkileyen durum neticesinde nakit akışında sıkıntılar yaşandığını belirterek İİK 285 vd maddeleri gereğince konkordato taleplerinin kabulü ile öncelikle müvekkili şirketler lehine tensiben 3 ay geçici mühlet kararı ile birlikte İcra ve İflas Kanunu'nun 287 ve 294. maddeleri gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ihtiyati tedbir kararlarının aynen devamıyla yargılama sırasında kesin mühlet kararı verilmesi ile yargılama neticesinde de konkordato tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi; bir şirketin iflas erteleme sürecindeyken aynı zamanda konkordato talep edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.

İSTİNAF SEBEPLERİ

Davacı vekili istinaf taleplerinde; Müvekkili şirketin 2010 yılında iflas erteleme başvurusunda bulunduğunu, 23.10.2010 tarihinde Kadıköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce hakkında “İflas Erteleme Tedbir Kararı” verildiğini, geçen 3-4 yıllık süreçte borca batıklıktan çıktığını, ancak; son aylarda piyasalarda önce döviz kurlarının olağanüstü artışı ile başlayan daha sonra tüm sektörlere yayılan ekonomik kriz neticesinde nakit akışında öngörülemeyen sıkıntılar yaşanmaya başlandığını, borç ödeme sürecine girilebilmesi ve iyileşme tedbirlerinin uygulanabilmesi için mahkemenin 2018/1194 E. sayılı dosyasında 12.10.2018 tarihinde konkordato talepli dava açıldığını, mahkemece 18.10.2018 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiğini, müvekkili şirket hakkında devam eden bir iflas erteleme davası olduğundan ve bu davanın 8 yıldır sürdüğünden bahsedilerek, konkordato davasının reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, gerekçenin tahmine dayalı bir düşünce olduğunu, projenin inandırıcı olup olmadığı hususunun “özel ve teknik bilgi” gerektirdiğini, mühlet içerisinde konkordato komiserlerinin vereceği raporlar alınmadan hakimin bunu bilmesinin mümkün olmadığını, iflas erteleme sürecinde de konkordato talep edilebileceğini belirterek İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 18.10.2018 tarih ve 2018/1194 E. 2018/778 K. sayılı kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:

İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;Dava, İİK.nun 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.

Davacı şirketin dava tarihi itibariyle İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu'na ... sicil numarası ile kayıtlı olduğu, ticari merkezinin Kadıköy/İSTANBUL adresinde bulunduğu, davanın İİK.nun 285/3 ve 154/1.maddesinde öngörülen yetkili Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.Davacı şirket hakkında İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/589 E sayılı dosyasında iflas erteleme davası devam ederken, konkordato talebi iş bu dava açılmış, ilk derece mahkemesi, her iki davanın aynı anda görülemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiş, verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir.

Uyuşmazlık; ticari bir şirketin iflas erteleme talebinde bulunduktan ve bu dava devam ederken mahkemeden konkordato talep edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Konkordato, herhangi bir dürüst borçlunun ödeme teklifinin konkordatoya tabi alacaklarının belirli bir çoğunluğu tarafından kabulü ve mahkemenin onayı ile gerçekleşen ve borçlunun, borçlarının bir kısmından kurtulmasını veya ödeme şeklinin borçlu yararına değişmesini sağlayan, iflasa nazaran yumuşatılmış, alacaklıların eşit olarak tatminine yarayan kolektif bir cebri icra kurumudur. Diğer bir ifade ile konkordato, borçlu ile alacaklıların anlaşmasıdır. Sulh olmanın özel bir türüdür. Şartları oluştuğunda kabul etmeyen alacaklıları da bağladığından cebri icra unsurlarını da ihtiva etmektedir. İflas erteleme davalarında da, davacı borca batık şirketin, alacaklılarla anlaştığı, borçlarını yapılandırdığı, uzun taksitlere bağladığı bilinmektedir. İflas erteleme davası devam ederken, davacı borçlunun, alacaklılar ile Konkordato yapmak suretiyle anlaşmaya çalışmasında herhangi bir sakınca bulunmamaktadır. Kaldı ki, 7101 sayılı yasa ile değişik İİK.nun 285 ve devamı maddelerinde Konkordato hükümleri düzenlenmiş olup, iflas erteleme davası devam eden şirketin Konkordato talep edilemeyeceğine ilişkin bir hüküm de bulunmamaktadır. (Benzer görüş, Yeni Konkordato Hukuku - S.ÖZTEK-A.C.BUDAK - M.TUNÇ YÜCEL-S.KALE-B.YEŞİLOVA, Adalet, Ankara-2018,age.Sh.94-101)Bu nedenle; mahkemece yapılacak iş, Konkordato talebi üzerine işin esasına girilerek İİK.nun 286.maddesindeki belgelerin eksik olup olmadığını kontrol ederek devamı maddelerce gerekli işlemleri yürütmek gerekirken hatalı değerlendirme ile iflas erteleme ve Konkordato talepli davanın aynı anda uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.

Davacı vekilinin istinaf taleplerinin bu yönden kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 

1-Davacı vekilinin istinaf taleplerinin KABULÜNE,

2-İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 18/10/2018 tarih ve 2018/1194 E. 2018/778 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,

3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılarak karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,

4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,30 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,

5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,

6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,

Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/01/2019

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, 17. HD. 17.01.2019 T. E: 2018/2807, K: 41

17. İSTANBULBAMHD. 17.10.2019 T. 2807/41

"Konkordato talebi" başlıklı İİK.'nun 285. maddesine ilişkin diğer İçtihatlara (ve Açıklama ile diğer böümlere) ulaşmak için tıklayın.