"Dava konusu yerin şube olarak ticaret siciline tescili" istemi-

Bir yerin şube sayılıp sayılamayacağının belirlenmesinde, (merkeze bağlı olmak, dış ilişkilerde bağımsızlık, faaliyet yönünden merkezle benzerlik, aynı kişiye ait olma, idare ve mekanın ayrılığı, ayrı muhasebeye sahip olması ve muhasebenin şubede tutulması zorunluluğunun bulunmaması, ayrı bir sermaye tahsisi zorunluluğunun bulunmaması) şeklindeki unsurların delillendirilmesi gerektiği- Mahkemece, davalının ticari defterlerinin resen incelenip bu unsurların gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlemesiyle "dava konusu yerin şube olarak ticaret siciline tescili" istemine ilişkin karar verilmesi gerektiği-

"... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacı vekilinin istinaf başvurusunun, davacının delil olarak davalının kayıtlarına dayanmadığı, kanunda belirtilen süreden sonra delil gösterilemeyeceği, dosyada mevcut delil durumu ve tespitler itibariyle Ticaret Sicil Yönetmeliği'nin 118/1. maddesi uyarınca davaya konu irtibat bürosunun kendi başına sınai veya ticari faaliyetin yürüttüğünün ispat edilemediği, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, dava konusu yerin şube olarak ticaret siciline tescili istemine ilişkindir.

Şube bir merkeze bağlı olduğu halde, ister merkezin bulunduğu odanın, ister başka odanın çalışma alanı içinde olan, müstakil sermayesi ve müstakil muhasebesi bulunan ve/veya muhasebesi merkezde tutulduğu ve müstakil sermayesi bulunmadığı halde, kendi başına sınaî faaliyet ve ticarî muamele yapan yerler ve satış mağazaları olup, buna göre şubenin unsurları 5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanununun 9. maddesinde yapılan tanımda ve Ticaret Sicil Tüzüğü'nün 118. maddesinde belirlenmiştir. Bu belirlemeye göre, şubenin unsurları; merkeze bağlı olmak, dış ilişkilerde bağımsızlık, faaliyet yönünden merkezle benzerlik, aynı kişiye ait olma, idare ve mekanın ayrılığı, ayrı muhasebeye sahip olması ve muhasebenin şubede tutulması zorunluluğunun bulunmaması, ayrı bir sermaye tahsisi zorunluluğunun bulunmamasıdır. Bu bağlamda davalı yerin şube sayılıp sayılamayacağının belirlenmesinde, belirtilen unsurların delillendirilmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle 6102 sayılı TTK'nın 83. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 222/1. maddesi uyarınca mahkemece, davalının ticari defterlerinin resen incelenip yukarıda belirtilen unsurların gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir...."

11. HD. 11.02.2019 T. 4049/1054